Kozmik Bilinç ve Galaktik Evren

Gizemli Agape Masaları: Malta Yeraltı Mezarlarının Eşsiz Bir Özelliği Malta'nın antik çağlarda insanlar tarafından yapılmış yeraltı mezarları, ilk olarak tarih öncesi zamanlarda inşa edilmiş yapay bir tünel sistemi oluşturur. Bu geniş tünel ağı, tümü katı taştan yeraltına oyulmuş tapınaklarını, meskenleri, kutsal alanları ve ölüleri için yapılan antik kaya mezarlarını birbirine bağlar. Yeraltı mezarları Akdeniz dünyasında yaygın olsa da, Malta yer altı mezarları başka hiçbir yerde bulunmayan benzersiz bir özelliğe sahiptir. "Agape masaları" ya da bir diğer adıyla "Triclinia" olarak bilinen bu olağandışı unsurlar, onlarca yıldır arkeolojik tartışmaların konusu olmuştur. Antik Roma'nın Yeraltı Labirentleri ve Yeraltı Mezarları Roma dünyasının önemli yerleşim yerleri, ölüleri kayaya oyulmuş mezarlarda barındıran yeraltı labirentleriyle (Catacombs) dolup taşmıştı. Yeraltı mezarları, İngilizce adıyla "catacombs" olarak bilinen bu toplu mezarlar, erken H

  Gaia’mız, Dünyamız, Toprak Ana’mız uzun soluklu, zorluklarla geçen bir döngüyü tamamlıyor. Yaklaşık 26.000 sene süren bu döngüde neler yaşanmadı ki… Herşeye rağmen, biz çocuklarına her zaman annelik yaptı, kucak açtı ve bizleri hep çok sevdi. Ama artık bitti, kendini deneyimlemek için düşürdüğü frekansını yükseltme kararı aldı. 5. Boyuta geçme kararını böyle aldı Gaia’mız… Bu çok önemli değişim&dönüşüm evresinde ise hepimiz kendi hayatlarımızda birtakım zorlayıcı olaylarla, kişilerle karşılaşıyoruz. Negatif taraf zaten var gücüyle çalışıyor, onun farkındayız. Bir diğer kesim; tüm bu görünen “kaosun” arkasındakini gördüğünden içi rahat, gözlemliyor, imkanları dahilinde bu karanlıkla savaşıyor, şifalandırıyor, sonsuz bir değişim&dönüşüm içersinde her geçen dakika kendini yakıp, yeniden doğuyor küllerinde… Ve de arada sıkışmış, daralmış, nefes alamayan kesim ise korkudan ne yapacağını şaşırmış durumda. Panik ataklar, kalp sıkışmaları, depresyon derken anlamlandıramadıkları bu sü

http://2012portal.blogspot.com/ de son yayınlanan "Planetary Initiation" adlı makalenin çevirisini hazırladım, aşağıda okuyabilirsiniz. Yalnız çeviriye geçmeden önce önemli bir gelişmeyi belirtmek isterim. Bu yazıların tarzı gereği aralarda birçok link bulunmaktadır ve siz ilgilendiğiniz konunun linkine tıklayarak daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu yazıların daha önceki versiyonlarını Facebook'ta rahatlıkla (linkleriyle paylaşırken) bu sefer ilginç bir "sansürle" karşılaştım. Facebook her nedense benim çevirimi yayınlamak istemedi çünkü bu site ve/veya yazının içeriğinde bulunan linkler "grup kurallarına aykırıymış / spam" özelliği taşıyormuş. Peki bizler gibi neyin ne olduğunu "gerçekten" araştıran kişiler için bu ne demektir? Demek ki, bu linkler ve site gerçekten doğruyu söylüyor ve araştırmaya devam demektir! FB gibi sosyal medya kuruluşlarının böyle bir bilgiyi sansürlemek istemesinin ardında yatan gerçek şudur; bazı kesimler bund

Yeni Dünya Düzeni (NWO) ve 5B'ye (Beşinci Boyut) yükseliş konusunda etrafta birçok teori ve senaryo dolaşıyor bildiğiniz gibi. Bende bu konuda kendi hislerimi sizlerle paylaşmak isterim. Her zaman tekrar ettiğimiz gibi dünyalar ayrışıyor, hem maddi anlamda hem de manevi anlamda. 2012'de yaşanan baktun sonu ya da diğer bir deyişle "dönem sonu" nedeniyle Dünya'mız yükseliş sürecine girdi, ve artık çok yüksek frekanslı enerjiler gezegene giriş yapıyorlar. Bunun başlıca etkileri olarak bizlerde "çöp" değil ama "uyuyan" gen kodları açılmaya başladı. Uyanış bu şekilde gerçekleşiyor. Hepimiz birer mesaj taşıyıcısı, birer elektrik düğmesiyiz bu anlamda. Giydiğimiz dünyasal bedenler ciddi bir upgrade'e uğruyor. Bu zorlu uyanış sürecini başarıyla tamamlayan ruhlar 5. boyut realitesine yükselecekler, nasıl bir çocuk ilkokulu bitirip orta okula başlarsa, işte çok basit bir dille bu "yükselmeyi" de 3. boyut realitesinden mezun olup 5. boyut

Biz Işık Melekleriyiz, bugün size büyük sevgi ve ışık haberleriyle geliyoruz. Yükseliş yolunda. Söyleyecek çok şeyimiz var ve her birinizin içinden geçtiğiniz geçişlerin farkındayız. Haberimizi gerçek, sevgi ve ışık olan her yerde ifade etmeyi umuyoruz. Biz melekleriz, artık ruhlarımızı barındırmak için organik bedenlere ihtiyaç duymamamızı sağlayan frekansları taşıyoruz. Gezegenlerden daha büyük ve karıncalardan daha küçüğüz. Işıkla doluyuz, bu bizi maddi düzlemde olanlara melekler gibi görünmemizi sağlıyor. Enerji olan her şeyi etkileyebiliriz. Bir süre önce, beşeri bilimlerin Gaia'daki yükselişini denetlemek için geldik. Maddi düzleme baktığımızda enerjisel olarak gördüklerimizi size anlatmak istiyoruz. Verdiğimiz bazı bilgiler karanlık ve rahatsız ediciyse bizi bağışlayın. Okuduğunuz her kelimenin şifalı kodlama içerdiğini bilin, anladığınız her şey şifanın ışık ışınlarıyla ifade edilecek. Arkturuslular telepatik şifacılar, onlardan isterseniz bilinçaltınızı tüm düşük titreşi

Günlük realitenizde meydana gelen tüm olaylar aslında güneş sistemimizin tam olarak içinden geçmeye çok yaklaştığı foton kuşağının yüksek enerjilerinin bir sonucudur. Bazılarına “dünyanın sonu” hissiyatını veren tüm o negatif ve sevimsiz olaylar fizik bedenlerimizin ve kısıtlı zihinlerimizin tasvir edemeyeceği oranda zengin plazma ışığı barındıran bu enerjilerin herşeyi ama herşeyi “açığa” çıkarmasının bir yan etkisidir. Nasıl bir hastalığınız için ilaç içmeniz gerekiyorsa fakat prospektüsündeki yan etkileri okuduğunuzda korkarsınız, işte daha yolun çok başında olmamıza rağmen yakın tarihte tam olarak etkilerini hissetmeye başlayacağımız foton kuşağının da dünyamıza ve 3. Boyut gerçekliğimize böyle yan etkileri bulunmaktadır. Peki bu kötü mü? Bence kesinlikle hayır. Çünkü matriksi delerek kendi kıyametini koparan, uyanışı seçen bizim gibi ruhlar ve tabiki sevgili Gaia’mız asıl bu “ilacı” almazsa iyileşmeyecek! Bu ilaç (foton kuşağı) öyle mucizevi, olağanüstü bir dönüşüme uğ