Yalnızca kaybetmekten korkmadığınız zaman, kazanırsınız

 

Gaia’mız, Dünyamız, Toprak Ana’mız uzun soluklu, zorluklarla geçen bir döngüyü tamamlıyor. Yaklaşık 26.000 sene süren bu döngüde neler yaşanmadı ki… Herşeye rağmen, biz çocuklarına her zaman annelik yaptı, kucak açtı ve bizleri hep çok sevdi. Ama artık bitti, kendini deneyimlemek için düşürdüğü frekansını yükseltme kararı aldı. 5. Boyuta geçme kararını böyle aldı Gaia’mız… Bu çok önemli değişim&dönüşüm evresinde ise hepimiz kendi hayatlarımızda birtakım zorlayıcı olaylarla, kişilerle karşılaşıyoruz. Negatif taraf zaten var gücüyle çalışıyor, onun farkındayız. Bir diğer kesim; tüm bu görünen “kaosun” arkasındakini gördüğünden içi rahat, gözlemliyor, imkanları dahilinde bu karanlıkla savaşıyor, şifalandırıyor, sonsuz bir değişim&dönüşüm içersinde her geçen dakika kendini yakıp, yeniden doğuyor küllerinde… Ve de arada sıkışmış, daralmış, nefes alamayan kesim ise korkudan ne yapacağını şaşırmış durumda. Panik ataklar, kalp sıkışmaları, depresyon derken anlamlandıramadıkları bu süreçte çok zorlanıyorlar. Gerçeği görmemeye ve değişime direnmeleri sonucunda ise hem bedenlerinde, hemde ruhlarında iyice sıkışıyorlar ve bir balonun patlaması gibi bir anda insan kostümlerinden sıyrılıp, sonsuzluğa karışıyorlar…

Gezegenin yükselişiyle ilgili bir diğer önemli unsur ise, bu geçişin galakside ki diğer tüm canlıları ve onların gezegenlerini de etkileyecek olduğu. Yani bir anlamda tüm gözler bizim üzerimizde! Dikkatlerin odağında olmanın da getirdiği avantajlar ve dezavantajlarda yok değil. Bir örümceğin ağı gibi mükemmel bir şekilde tasarlanmış evrende, bir noktada meydana gelen bir olay diğer tüm dünyaları etkiliyor, kelebek etkisi…

Neden hep 5. Boyuta geçeceğiz deniyor peki? 4. Boyut nerede? Bizler aslında şimdi bir ara geçiş dönemi olan 4. Boyutu deneyimliyoruz, daha sevgi merkezli hissetsekte dualite ve negatif olaylar bir türlü yakamızı bırakmıyor. Neden peki? Çünkü boyutlar arası kapı artık neredeyse ardına kadar açık ve bu eşsiz deneyimde bir şekilde yer almak isteyen tüm ruhlar buraya akın ediyor! 4. Boyutun bir diğer özelliği ise “negatif” diye tabir ettiğimiz varlıkların yine bu boyutun bir eseri olmaları, buraya ait olmaları. Hatta bizlerin “astral” diye tabir ettiği mekan olan 4. Boyutta bu negatif merkezli varlıklar yine oradan bizim boyutumuza dahil oluyorlar ya da uzaktan müdahele edebiliyorlar. Hatta size bir sır vereyim mi? Aramızda gerçek İNSAN olanların sayısı çok az. Evet maalesef doğru duydunuz… İster inanın, ister inanmayın ama gerçek bu. Ruh kökeni, yaşam amacı İNSAN olanlarımızın sayısı “insan” görünümündeki grilerden, reptillerden ve daha nice alt astral boyutların demonlarının etkisi altında olan insanımsılardan çok daha az.

Şu anda “insanlık” olarak dibin dibini yaşıyoruz denebilir. Ama işte yukarda bahsettiğim gibi, “insanlık” mı yaşıyor yoksa sayıca çok daha az olan gerçek İNSANLAR dünyayı çıkmayı talep ettiği yüksek frekansa onunla birlikte çıkabilmek için amansız bir mücadele mi veriyor? Soru bu… Bu arada, aslında bu gezegene bu dönemde giriş yapan negatif varlıkların bir kısmının amacıda ışığın içlerine girmesine izin vererek yükselişi deneyimlemek. Çünkü bu yükseliş deneyimi gerçekten sürekli olan bir durum değil ve eşsiz bir fırsat sunuyor her boyuttan varlığa! Böyle muhteşem bir döngü bir daha uzun süre yaşanmayacak… Onlarda uzun zamandır kaldıkları karanlıktan kurtulmak istiyorlar, bazısı tabi… Hepsi değil. Ötekiler ise karanlıktan başka şey bilmediğinden hala bir şekilde o düzen sürsün istiyor. Ama sürmeyecek… Size ayrılan sürenin sonuna geldik sevgili dörtler, şimdi sıra beşinci sınıf öğrencilerinde! O yüzdendir ki hemen her gün yeni bir tetikleyici unsurla karşılaşıyoruz, oradan büyüyelim, ders çıkaralım ve yolumuza devam edelim. Tünelin sonunda ışık var dostlar, ve bunu tek gören de biz değiliz inanın. Yeter ki görünenin arkasındakini görmeye, kalplerinizi en yüksek sevgi ve iyilik frekansına yükseltmeye ve ifşaate destek vermeye tüm gücünüzle devam edin. 5B için oynanan bir satranç oyunu bu ve daha bitmedi, aksine herşey yeni başlıyor…. Işık kazanacak!