Sürüngen Beyin
Hani bazılarımız hala inanmıyor ya reptilian (sürüngen) ırkın varlığına ve onların negatif müdaheleleri sonucu DNA'mızın 12 sarmaldan 2 sarmala düşürüldüğüne... Kendilerine bu aymazlıkla geride kalan hayatlarında başarılar diliyorum!!
Peki beynimizin "sürüngen beyni" denen kısmı ne için bulunuyor? Bunu açıklayabilir misiniz? "İnsan" görünümündeki dünya dışı varlıklar bizlere sırf "iyilik" olsun diye mi bu kısmı en temele yerleştirdi? Yoksa amaçları bizleri o tepkisel hapishaneye kapatıp, içgüdülerimizle aldığımız yanlış kararlar sayesinde diledikleri gibi yönetmek miydi? Üzerinde ciddi ciddi düşünmek lazım eğer "hapı" yutmak istemiyorsanız.
Şunu unutmayın ki; insanı yöneten ilkel beyindir. İnsan, aldığı kararlarının küçük bir kısmını düşünerek alsa da çoğunu, hiç düşünmeden, spontane bir şekilde, kendine göre bazı yöntemler ve kısa yollar kullanarak alır. Çünkü, insanı yöneten ilkel yani sürüngen beynidir. Sürüngen beynimiz bencil, yeri geldiğinde saldırgan, kendini korumaya yönelik, açgözlü, inatçı ve kuşkucu bir yapıya sahiptir (nedense sırf bu kişilik özellikleriyle yaşayan insanlar var, ne garip).
Beynimiz, yukarıdan aşağıya üç katmandan oluşur. Bu katmanlar "basal ganglia" yani “sürüngen beyni-ilkel beyin”, "limbic system“ in yer aldığı yani septum, amygdala, hypothalamus, hippocampal complex ve cingulate cortex'in bulunduğu “maymun beyni-orta beyin” ve son olarak serebral korteks'i oluşturan "insan beyni-yeni beyin” olarak adlandırılır.
Üst beyin, mantık yürüttüğümüz, kıyaslama yaptığımız, rasyonel kararlar aldığımız beynimizdir. Duygu ve mantığı, “üst beyinde” birleştiririz, sol beyin ayrıntıları çözümlerken, sağ beyin olayların bütünü görerek “anlam” çıkarır.
Orta beyin, bizim ilişki kurma, ait olma, ilgi toplama, ilgi gösterme gibi sosyal ve duygusal davranışlarımızı yöneten beynimizdir.
İlkel beyin (en eski beyin) ise, bizim tehlikelerden korunmak, kendimizi savunmak, üremek, yemek yemek gibi en ilkel ihtiyaçlarımızı yöneten beynimizdir. Tepkiseldir, sadece 2 temel dürtüyle çalışır; "Fight-or-flight" yani "Savaş ya da Kaç" komutlarından biri size neyi emrederse onu yaparsınız. O noktaya geldiyseniz de zaten ne okuduğunuz üniversite önemlidir, ne bilmem kaç tane kitap okuduğunuz... Tek derdiniz canınızı kurtarmaktır, ne pahasına olsun. Dahası da var; bilim insanları, bilinçaltımızın gerçek patronunun ilkel beynimiz olduğunu söylerler!
Bilinçaltı denilen o sınırları belirsiz dünyanın biz farkında olmadan hayatımızın %80'ini yönettiğini gözönünde bulundurursak ve bu kısma da "sürüngen beyni" dendiğini hesaba katarsak, puzzle'ın parçaları daha kolay oturur sanırım. Politikacıların da zaten hep bu bölgeye çalışmalarının sebebi budur. Beynimizde ne kadar çok "korku" algısı yaratırlarsa, o kadar çok tepkisel hareket etmemizi ve içgüdüsel olarak mantığa sığmayan kararlar almamızı sağlarlar. Zaten günümüz dünyasına da bakarsanız aklı selim hiçbir insanın şu olup bitenlere herhangi bir anlam yükleyemediğini görürsünüz. Hayvani dürtülerle yaşamak ve o dürtülere hitap etmek çünkü her zaman daha kısa, net ve çabuk çözümler sunar.
Peki ya siz sevgili dostlar? Bunları bildikten sonra, beyninizin hangi kısmıyla hareket etmeyi seçiyorsunuz?
Comments
Post a Comment